Otomotiv dünyasında deprem etkisi yaratan bir iddia gündemde: Nissan’ın “hayatta kalmak için yalnızca 12 ila 14 ayı kaldığı” öne sürüldü. Financial Times’a konuşan üst düzey Nissan yöneticileri, şirketin hem Japonya hem de ABD pazarlarındaki kan kaybını durdurmakta başarısız olduğunu kabul etti. Zarar, küçülme ve olası hisse satışı gibi gelişmeler, Nissan’ın geleceğini belirsiz bir rotaya sürüklüyor.
Zararına Satış ve Yavaşlayan Üretim Hattı
Son yıllarda otomotiv sektöründe yaşanan küresel dalgalanmalardan en sert etkilenen markalardan biri Nissan oldu. Şirketin dünya çapındaki bayileri, artık zararına satış yaparak hayatta kalmaya çalışıyor. Üretim hatları normal hızlarının çok altında çalışıyor ve binlerce çalışan işten çıkarılıyor. Bu tablo, bir zamanlar sektörün öncülerinden biri olan Nissan’ın bugün karşı karşıya olduğu dramatik tabloyu gözler önüne seriyor.
Geçtiğimiz aylarda Nissan, zor durumdan çıkış yolları ararken Mitsubishi’deki hisselerinin üçte birini elden çıkardı. Ancak bu adım, mali krizin derinleşmesini önlemekte yeterli olmadı. Şirketin faaliyet kârı 2024 yılının üçüncü çeyreğinde %85 düşerek 9,3 milyar Yen (yaklaşık 2,1 milyar ₺) net zarara dönüştü. Bu kayıplar, Nissan’ın operasyonel kapasitesini ciddi ölçüde sınırlıyor.
Hayatta Kalma Savaşı: Yeni Yatırımcı Arayışı
Financial Times’ta yer alan rapora göre, Nissan’ın üst düzey yöneticileri “artık Japonya ve ABD pazarlarından para kazanılması gerektiğini” açıkça ifade etti. Ancak mevcut stratejilerin bunu gerçekleştirmesi pek mümkün görünmüyor. Bu nedenle Nissan, şirketin en büyük hissedarı Renault’nun yerine geçecek bir yatırımcı arıyor.
Sektörde konuşulan en çarpıcı iddia ise Nissan’ın, rakibi Honda’ya hisselerini satma ihtimali. Şirket, kısa bir süre önce Honda ve Mitsubishi ile elektrikli araç geliştirme alanında uzun vadeli bir iş birliği anlaşması imzalamıştı. Bu ortaklık, iki Japon devinin daha güçlü bir bağ kurma ihtimalini artırıyor. Nissan yönetimi, “Tüm seçenekler masada” diyerek böyle bir satışın mümkün olabileceği sinyalini verdi.
İşten Çıkarmalar ve Üretim Kesintileri
ABD ve Japonya pazarlarında yaşanan ciddi satış düşüşleri, Nissan’ın yeniden yapılanma çabalarını daha da zorlu hale getiriyor. Bu ayın başlarında şirket, dünya genelinde 9.000’den fazla çalışanını işten çıkaracağını ve üretim kapasitesini %20 oranında azaltacağını duyurdu. Bu adımların, Nissan’a toplamda 3 milyar dolarlık bir tasarruf sağlaması bekleniyor. Ancak bu tasarrufların uzun vadeli sürdürülebilirlik için yeterli olup olmayacağı büyük bir soru işareti.
Elektrikli Araçlarda Gelecek Var mı?
Nissan, elektrikli araç pazarında öncü isimlerden biri olarak bilinse de, bu alandaki liderliğini sürdüremedi. Leaf modeliyle büyük bir başarı yakalayan şirket, Tesla gibi agresif rakiplerin hızına ayak uydurmakta zorlandı. Honda ile yapılan ortaklık, Nissan’ın elektrikli araçlarda yeniden güçlü bir oyuncu olma şansı tanıyabilir. Ancak bu ortaklık, şirketin hayatta kalması için tek başına yeterli olmayabilir.
Küresel Rekabetin Kurbanı mı?
Nissan’ın karşı karşıya olduğu kriz, sadece mali yönetim hatalarıyla sınırlı değil. Otomotiv sektöründe artan rekabet, küresel tedarik zinciri sorunları ve ekonomik belirsizlikler, Japon devinin krizini derinleştiren diğer faktörler arasında yer alıyor. Örneğin, Çin ve Avrupa pazarlarındaki zayıf performans, şirketin küresel gelirlerini ciddi ölçüde baltaladı.
Honda’nın Nissan hisselerine ilgi gösterip göstermeyeceği ya da bu ortaklığın nasıl bir yapıya bürüneceği henüz net değil. Ancak bu gelişmeler, Japon otomotiv sektöründe büyük bir değişim yaşanabileceğinin sinyalini veriyor.
Nissan’ın Yıldızını Yeniden Parlatma Şansı Var mı?
Son yıllarda yaşanan düşüşlere rağmen, Nissan hâlâ önemli bir marka değeri ve mühendislik mirasına sahip. Özellikle SUV segmentinde güçlü bir konuma sahip olan Nissan Qashqai ve Rogue gibi modeller, şirketin en büyük kozları arasında. Bu modellerin daha rekabetçi hale getirilmesi ve global pazarda yeniden güçlü bir şekilde tanıtılması, Nissan için bir çıkış yolu olabilir.
Ancak böylesi bir dönüşüm, şirketin hem mali hem de operasyonel olarak toparlanmasını gerektiriyor. Bugün gelinen noktada, bu dönüşüm için zamanın daraldığı ve Nissan’ın elindeki seçeneklerin giderek azaldığı açıkça görülüyor.
Nissan’ın Geleceği Belirsiz
Nissan’ın 12 ila 14 aylık bir zaman diliminde mali olarak çökmüş olabileceği iddiaları, otomotiv dünyasında büyük bir yankı uyandırdı. Şirketin bu süre zarfında hem finansal hem de operasyonel olarak nasıl bir yol izleyeceği merak konusu. Eğer doğru adımlar atılmazsa, bir zamanların efsanevi Japon devi, tarihin tozlu sayfalarına karışabilir.
Sonuç olarak, Nissan’ın geleceği, bugünden atılacak adımlara bağlı. Yeni yatırımcılar, güçlü iş birlikleri ve doğru stratejilerle şirketin yeniden yükselişe geçmesi mümkün olabilir. Ancak bu krizden çıkışın kolay olmayacağı ve Nissan’ın tarihindeki en büyük sınavı verdiği de bir gerçek